kendi düşüncesinde direnmek
Verb
direnmek, ayak diremek, zorluklardan yılmamak, sebat etmek, (iddiasından/davasından) vazgeçmemek.
kendi işine bağlı kalmak
Verb
çizmeden yukarı çıkmamak, kendi işiyle uğraşmak, bilmediği işe burnunu sokmamak.
prensiplerine bağlı kalmak
Verb
prensip bilerine bağlı kalmak
Verb
ifadesine bağlı kalmak
Verb
metnine bağlı kalmak
Verb
kararına bağlı kalmak
Verb
görüşleri üzerinde ısrar etmek
Verb
görüşleri üzerinde israr etmek
Verb
boy ölçüşmek, denk olmak,
argo aşık atmak.
...'in arkasında durmak
Verb
anlaşmaya bağlı kalmak
Verb
bir karara bağlı kalmak
Verb
bir programa göre hareket etmek
Verb
bir teklife bağlı kalmak
Verb
teklife bağlı kalmak
Verb
birşeyi yapmaya devam etmek
Verb
ısrarla birşeyi yapmak
Verb
birşeyi yapmakta diretmek
Verb
birşeyi yapmaktan vazgeçmemek
Verb
gerçeklerden ayrılmamak
Verb
fiyatlara bağlı kalmak
Verb
birşeye bağlı kalmak
Verb
birşeyi yerine getirmek
Verb
birşeyde ısrar etmek
Verb
birşeyden vazgeçmemek
Verb
zarfa pul yapıştırmak
Verb
gerçeklerden ayrılmamak
Verb
başkalarının işine karışmamak
Verb
bir anlaşmaya harfiyen uymak
Verb
patikadan ayrılmamak
Verb
meselenin özünü kaçırmamak
Verb
kuralları harfiyen yerine getirmek
Verb
kurallara sıkı sıkıya uymak
Verb
aynı hikâyeyi anlatmak
Verb
aynı hikâyede ısrar etmek
Verb
olayları aynı şekilde anlatmak
Verb
meselenin özünü kaçırmamak
Verb
bir adım geri atmamak
Verb
Nuh demek peygamber dememek
Verb
önemsiz şeyler üzerinde durmamak
Verb
ders kitabına bağlı kalmak
Verb
acısını birinden çıkarmak
Verb
birinin canına okumak
Verb
birine acı çektirmek
Verb
birine bedel ödetmek
Verb
birine sülük gibi yapışmak
Verb
birine sinek gibi yapışmak
Verb
birinin dikkatini çekmek
Verb
birine önemli gelmek
Verb
bir şeyin kabahatini birinin boynuna yüklemek
Verb
bir işin hoş olmayan yanı ile uğraşmak zorunda kalmak (bir pazarlıktaki elverişsiz koşul
göze batmak, derhal göze çarpmak.
You'll stick out like a sore thumb with that hat on.